Esat Kaplan, uzun yıllar yaşadığı Hollanda’dan, 22 yıl önce Türkiye’ye dönüş yaptı. Hollanda’da başladığı para koleksiyonuna memleketinde de devam eden Kaplan, 33 yılda biriktirdiği 200 ülkeye ait banknot ve madeni paraları kurduğu Devr-i Alem Para Müzesi’nde sergilemeye başladı.
Roma, Bizans, Emeviler, Abbasiler, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait para ve sikkelerin de bulunduğu 4 ton ağırlığında koleksiyona sahip olan Esat Kaplan, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk paralarını depremzedelere yardım amaçlı satışa çıkardı.
‘HERKESİN EL ELE VERİP, BU YARALARI SARMASI GEREKİYOR’
Esat Kaplan, koleksiyonunda yer alan Cumhuriyetin ilk yıllarına ait 13 parayı depremden etkilenen vatandaşlar için 300 bin TL’ye satışa çıkardı. Herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünerek, böyle bir yardım faaliyeti içerisine girdiğini anlatan Kaplan, bu paraları, 300 bin TL’yi AFAD koordinesinde gerekli yerlere ulaştıran bağışçıya vereceğini anlattı. Kaplan, şöyle konuştu:
”Müzemiz, dünyanın en büyük müzelerinden birisidir. Koleksiyonumuz çok büyük ve dünyadaki en büyük koleksiyonlardan birisidir. Kilogram olarak düşündüğümüzde 4 ton bir ağırlığımız ve yine adet olarak da 700-800 bini geçkin tarihi eser paramız mevcuttur. Bölgemizde çok büyük bir afet oldu. Asrın felaketi dediğimiz bir deprem yaşadık.
Depremzedelerimizin ilk günden beri yanındayız. Deprem afetinin etkilediği tüm il ve ilçeleri gördük. Herkesin el ele verip bu yaraları sarması gerekiyor. Biz de koleksiyonumuzda bir set oluşturduk. 300 bin TL değerinde bir set. Bunu almak isteyen bir iş insanı, STK, bir şirket, kim olursa bunun değerini depremzedeler için bağışlasın ve bağış makbuzunu bize getirirse biz de koleksiyonumuzun bu sunum setini kendisine verelim, dedik. Setimizde İsmet Paşa’nın paraları var. İsmet Paşa’nın paraları kolay kolay bulunmayan paralardır. Yine bu sette mor binliğimiz var. Fındık toplayan kızlarımız var. Edirne Meriç Nehri üzerindeki 10 liramız vardır.
Cumhuriyet’in ilk parası vardır. Koleksiyonumuzda Cumhuriyet’in önemli paraları var. Biz bu işin maddi değerinden çok manevi değerindeyiz. Maddi olarak her şey yapılabilir ancak maneviyatın daha büyük öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Biz istiyoruz ki herkes benim gibi elini taşın altına koysun. Bunu yapalım ki şehirlerimiz yeniden ayağa kalksın. Biz gönlümüzden kopanı, elimizde var olanı vermek istiyoruz. Vicdanı olan tüm insanların bu konuda duyarlılık göstermesi gerektiğine inanıyorum. Şunu da belirtmek isterim ki; biz burada bunu satalım yardım edelim demiyoruz. Alacak bir kişi var ise bizimle iletişime geçsin. AFAD’ın koordinesinde belirlenen yere parayı bağışlasın. Dekontu bize getirsin yeterli. Para istemiyorum, dekont göreyim yeterli.”
