Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Bizim tuttuğumuz şeye oruç denir mi? İktidar sahipleri acaba rahat uyku uyuyabiliyorlar mı? 54 kaleme yasak getirmişler, lütfetmişler beyefendiler. Dün sayın Cumhurbaşkanı ‘jet yakıtı iftirası atanlar’ diye bir söylemde bulundu. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra. Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir iftira varsa o kabinede birlikte durduğunuz Ticaret Bakanı’na sorun” dedi.
Saadet- Gelecek Partisi ortak grup toplantısında, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi liderleri, Filistin yazılı atkılarla kürsüye çıktı. Gazze yazılı şapkalar sıralara bırakılırken Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’da uzun zamanın ardından grup toplantısına katıldı.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, konuşmasında şunları söyledi:
“İslam dininde hiçbir topluluk bu derece zillet altında bir ramazan geçirmemiştir. Hiçbir tarihte böylesi bir Ramazan Bayramı hüznü yaşamadık. Gazze’deki çocuklar ben burada konuşurken bile açlıktan ölüyorlar. Bu savaş devam ederken Gazze’de çocukları açlıktan ölürken, Türkiye’den kalkan gemilerle İsrailli soykırımcı askerler tıka basa karınlarını doyurup o enerjiyle bu insanları katletmişlerse Gazze’de gök semada soykırım için bomba yağdıran uçakların gemileri Türkiye’den gitmişse bizim tuttuğumuz şeye oruç denir mi? Buna ramazan denir mi? Yazıklar olsun bize ki feryadımızı duyuramadık.
Bizim tuttuğumuz şeye oruç denir mi? İktidar sahipleri acaba rahat uyku uyuyabiliyorlar mi? 54 kaleme yasak getirmişler, lütfetmişler beyefendiler. Ramazan ayı boyu ölüm yağdıran uçakların jet yakıtları artık gitmeyecekmiş. Dün sayın Cumhurbaşkanı ‘jet yakıtı iftirası atanlar’ diye bir söylemde bulundu, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra. Sayın Cumhurbaşkanı böyle bir iftira varsa o kabinede birlikte durduğunuz Ticaret Bakanı’na sorun.
‘ISTAKOZ İKTİDAR”
‘Susun diyorlar’ bize, ‘konuşmayın, yürümeyin’ diyorlar. Uyku haram olsun bize, bayram haram olsun. Bir tarafta Gazze’deki açlık, diğer tarafta Ramazan boyunca iftariyelik peynir alamayan… 300 TL peynir. Hangi emekli bunu masasına koyabilir. Gazze’de açlık, Türkiye’de açlık ve bayramdan bahsediyoruz. Bütün bunların üzerine bir manzara. Bir iktidar vekili. Geçen sene ‘biz düşersek Gazze düşer. Biz gidersek Türkiye bölünür. Biz gidersek Ayasofya kapanır’ diyerek alınan oylarla seçilmiş bir AK Parti milletvekili. Yer Monako… Yanında sevgilim dediği birisi önünde de ıstakoz. Arkadaşlar miletin vurduğu şamarın arkasında bu resim vardır. Bundan sonra iktidarın bir lakabı daha oldu. Istakoz iktidar.
Başta sayın Erdoğan olmak üzere dünya liderlerine bir çağrım olacak ve yeni bir girişim başlatacağız. Biz de devlet imkanı yok, paramız pulumuz da yok. Ama Gazze için çarpan bir yüreğimiz var. Bu kısıtlamalar bir itiraftır. Dahasına bakarsanız bir suç duyurusur. Bu kıstlama listesi üzerinden Uluslararası Adalet Divanı ‘Bu soykırımdır’ dediğinde bu ticareti yapan herkes uluslararası hukuk suçu işlemiş olacak. Şimdiden söylüyorum. Özel şirketlere de kamu şirketlerine de iktidar sahiplerine de… Şimdiden söylüyoruz. Mayıs ayının ilk haftasında ticaret verileri açıklandığında, ticaret devam ediyorsa, ticaret Türkiye’den kesilmiş görünüp üçüncü bir ülke üzerinden yapılıyorsa bu işlemleri tespit edersek tek tek bütün dış ülkelerle yapılan ticaret kalemlerini tespit edersek hangi ülkede bir demir çimento artışı varsa bu demektir ki Türkiye’den gidiyor onu da takip edeceğiz. Hesap soracağız, kurtulamazlar. Biz seçim neticesi şuymuş, buymuş… Biz seçim neticesi için yola çıkmadık. Biz hakkın ve halkın rızası için yola çıktık.
Sayın Erdoğan’ı hep eleştiriyorum, bugün teşekkür ediyorum kendisine. ’31 Mart seçimlerinin ilk kazananı sandıktır ve sandığın namusu ve itibarıdır’ bu sözü de alkışlıyorum. Eğer sayın Erdoğan bu sözü sayın Bahçeli’nin sözüne bir misilleme gibi yapmışsa takdir ediyorum ve alkışlıyorum. Yok eğer metin yazarları bunu düşünüp koymuşsa onlara da teşekkür ediyorum.”
Ahmet Davutoğlu, ”Türkiyenin en önemli meselesinin Anayasa olduğunu ve her türlü katkı vermeye hazır olduklarını” söyledi.