Gezi davasından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan sinemacı ve gazeteci Çiğdem Mater, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumu’nda ‘kadın’ olmayı anlattı. Çigdem Mater, Bianet için kaleme aldığı yazıda regl olduğunda ped yerine tampon kullanmak istediğini ancak bu talebinin hem cezaevi yönetimi tarafından hem de bir doktor tarafından reddedildiğini anlattı. Mater’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Cezaevlerinde, tıpkı hayatta olduğu gibi kadınla erkeğin, erkeğin avantajına ayrıldığı yerler var. Erkek cezaevlerinde erkekler her hafta görüşte kıyafetlerini ziyaretçilerine verip yeni kıyafetler alabiliyorlar, biz Bakırköy’de aynı şeyi ayda sadece bir kez yapabiliyoruz…
…Ben regl oluyorum, herhalde bu cezaevindeki kadınların yüzde 70’i falan gibi. Hadi devletin gözetimi altındaki kadınların temel ihtiyaçlarını karşılaması gerekliliğini pas geçelim, her şeyi kantinden alalım diyelim. Kantinde sadece ped var, tampon yok.
Tampon için dilekçe yazdım, talebim “Tampon bakanlık tarafından belirlenen ‘kantinde satılabilir ürünler’ listesinde olmadığı için” reddedildi. Kadın doğum doktoruyla konuşayım, reçete yazsın diye düşündüm, iki haftada bir Sadi Konuk Hastanesi’nden gelen (erkek) doktor talebimi şöyle reddetti: “Türk kadını tampon kullanmaz.” (Tamponun da milliyeti olduğunu anladığımız anlar.)
Şimdi mesela, kanıtlayamam ama eminim, kadınlar değil erkekler regl olsaydı, cezaevleri kantinlerinde pedden tampona, boy boy menstural cup’a, her bir şey satılırdı. Hayat tecrübesi konuşuyor! Anlayacağınız hayat kadınlar için cezaevinde de çok zor, çocuklarıyla hapiste olanlara, hastalara, yaş almışlara, yabancılara hiç girmedim bile bakın!
YAZININ TAMAMI