Almanya basınından Bild gazetesi, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci turunun yapılacağı 28 Mayıs’a saatler kala soluğu İstanbul’un Kasımpaşa semtinde aldı.
Gazete, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişte kaldığı semtin sakinlerinin nabzını tuttu.
“Erdoğan’ın yükselişi bu evde başladı” ifadesi kullanılan haberde, Erdoğan’ın komşularının görüşlerine yer verildi.
Erdoğan’dan bahseden komşularının, ona nadiren cumhurbaşkanı diyerek hitap ettiği, bunun yerine “Tayyip Abi” dedikleri belirtildi ve şöyle denildi:
Erdoğan’ın hikayesi, Kasımpaşa semtinde, 1954 yılının şubat ayında başladı. Kasımpaşa ülke çapında ‘delikanlı’ denilen gençleriyle tanınır.
Ve tabii ki Erdoğan… Her yerde onu gösteren bayraklar ve posterler… Futbol kulübünün stadyumu onun adını taşıyor.
İlk turu yüzde 49,5 oranındaki oy ile tamamlayan Erdoğan’ın, rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’na kıyasla avantajlı bir konumda olduğu, kazanmak için az bir oyun kendisine yeteceği belirtildi. Kasımpaşa’nın bu konuda Erdoğan’a güven verdiği vurgulandı.
Erdoğan’ın eski evinin karşısında bakkal sahibi olan Semiha Karaoğlu Paçal’ın görüşleri paylaşıldı:
Boyun eğmedi, kendini burada tekrar tekrar gösterdi. Onun sayesinde ülkeyi kendimiz yönetiyoruz gibi hissediyoruz.
52 yaşındaki Kasım Er, Cumhurbaşkanı hakkında konuşurken, “Hepimizi tanıyor. Helikopterler tepemizde dönerken Tayyip Abi’nin orada olduğunu biliyoruz.” dedi.
Komşusu Erdoğan’ın çocukluğundan bahseden 75 yaşındaki Yurdagül Namazlı, şunları dile getirdi:
Çok dindar bir çocuktu. Herhangi bir soruna neden olmazdı. Babası kaptandı, benim babam da kaptandı. Annesini çok iyi tanıyordum. Benzer yetiştirilme tarzına sahibiz. Ölene kadar ona oy vereceğim.
46 yaşındaki Remzi Taban da “Erdoğan’ın boyun eğmemesini seviyorum. Yurt dışında bizi temsil etme biçimini de seviyorum. Bizi gururlandırıyor.” diye konuştu.
“Tayyip Abi, alkol kullanan gençleri vazgeçirmeye çalışırdı.” diyen Ümmühan Engin, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
Onları evlenmeleri için cesaretlendirmeye çalışırdı. Evliliğin onlara iyi geleceğine inanıyordu. Siyasi görüşü ne olursa olsun mahalledeki ihtiyaç sahiplerine kendi cebinden dağıtırdı.
Engin, düşüncelerini “Onun için ölürüm. Yüce Rabbim ömrümden alsın, ona versin.” sözleriyle tamamladı.