Son zamanlarda borsaya ilgi hiç olmadığı kadar arttı. 7’den 70’e kadar hemen hemen herkesin hisse senetleri bulunuyor. 19 yaş altı genç yatırımcı oranı ise 10 kat artmış durumda. Borsaya yönelik ilgi bu kadar artmışken vurgun ve dolandırıcılar da harekete geçmek için sabırsızlanıyor.
Sabah gazetesi yazarlarından Oktay Özdabakoğlu, bugünkü yazısında da borsanın yükselen trendini ele aldı. İşte Özdabakoğlu’nun yazısı:
“Finansçıların kimsenin anlamaması için özenle kullandığı kelimeleri (defter değeri, fiyat/kazanç, görece ucuz, arbitraj vb) bir kenara bırakalım. Borsa son 1 yılda yüzde 155, pandemiden bu yana ise yüzde 900 yükseldi. Enflasyon dönemlerindeki klasik hareket anlayacağınız yani… Geçmişte de örnekleri var. Misal 1989’da yüzde 493, 1993’de yüzde 416, 1997’de yüzde 253 yükseliş oldu. Ama böyle bir yatırımcı kitlesi oluşmadı. Vatandaşın borsaya ilgisinin bu kadar artmasının en önemli nedenlerinden biri borsaya ulaşımın teknolojik olarak kolaylaşması. Eskiden bir aracı kurum ya da bankaya gidip hesap açmak zorundayken, artık uzaktan müşteri olabiliyorsunuz. Cep telefonundan müşteri olup, saniyeler içinde alım ya da satım emri verebiliyorsunuz. Eskiden alış ya da satış emri için telefon açıp müşteri temsilcisine yazdırmanız gerekiyordu. Haliyle piyasaya ulaşmanın bu kadar kolaylaşması ile birlikte bir anda hisse senedine yatırım yapmak alternatif haline geldi.
Sadece ulaşabilmek borsaya ilginin tek nedeni değil tabii ki… Yüksek enflasyona rağmen son döneme kadar oldukça düşük seviyede kalan faiz, vatandaşı parasını koruma telaşına soktu. İşte bu durum bir anda borsayı ilgi odağı haline getirdi. Gazetelerde, sosyal medyada halka arz edilen hisselerin rekor yükselişlerinin çarşaf çarşaf yer alması da bir anda ilgiyi buraya kaydırdı.
Borsada yatırımcı sayısındaki artışta yine özellikle Z kuşağı olan gençler başı çekiyor. 2022 Ağustos sonundan, 15 Eylül 2023 tarihine kadar olan dönemde 20 yaşın altındaki yatırımcı sayısı 10 kattan fazla arttı. 20-24 yaş aralığındaki yatırımcı sayısı ise 6 kat arttı. Yaş grupları büyüdükçe, yatırımcı sayısındaki artış hız kesti. Bir dönem bitcoin’e tutkuyla bağlanan gençler, son 2 yıldır performansı düşen bu piyasadan çekilerek, bu kez borsayla ilgilenmeye başladı. Öyle ki kafelerde bazı gençler kahvelerini yudumlarken bir yandan da alım-satım yaparak, o günkü faturayı ödeyebilmenin hesaplarını yapar oldu… Bunun yanlışlığına da değineceğiz…
Yatırımcı sayısındaki artışla birlikte, sosyal medya da maalesef adeta mayın tarlasına döndü. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), yüzlerce kez buradan yapılan yönlendirmelerle ilgili uyarılarda bulundu, milyonlarca lira ceza kesti… Şunu asla unutmayın: Sosyal medyadan size hisse önerenler, aynı anda o hisseleri satıyorlar. Hatta daha da ileri gideyim… Büyük spekülatörlerin hatta manipülatörlerin paralı askerleri olarak, bu hesaplardan hisse önerdikleri için komisyon alıyorlar. Sözün özü: Borsada yatırımcı olun, av olmayın… Sosyal medya tuzaklarına düşmeyin. Hisse senedi alırken, bir şirkete ortak olduğunuzu unutmayın. Mutlaka işlem yaptığınız kurumların uzmanlarına danışın. Uzun vadeli düşünün. Günlük al-sat yapmayın. Şirketin mali durumunu takip edin. Unutmayın, beklentiler alınır, gerçekler satılır…
Hisse senedinde günlük ticaretin öncüsü olan ve 1877- 1940 yılları arasında yaşayan Jesse Livermore ne kadar güzel özetlemiş olayı: “Kolay para kazanmaya çalışan insanlar sürekli olarak bunun olmayacağını öğrenmek için para öderler.” Evet, herkes borsada ama ne yazık ki, kısa yoldan köşeyi dönme derdinde. Bunun olmayacağı defalarca kanıtlanmış olmasına rağmen, kolay para tutkusu geçmişte büyük kayıplara neden oldu, şimdi de oluyor, gelecekte de olacak… Borsanın uzun vadeli bir yatırım aracı olduğu ve hisse senedi aldığınızda aslında bir şirketin hikâyesine ortak olduğunuzu unutmayın… İşte burada anahtar kelime “hikâye”… Yani hikâyesi olan şirketler… Geleceği olan şirketler… Yatırımcı dostu şirketler…”
patronlardunyasi.com