Uzmanı uyardı: Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir





Göğüs Hastalıkları Uzmanı: Kronik Solunum Yolu Hastalıkları Erken Teşhis Edilmeli

Göğüs Hastalıkları Uzmanı: Kronik Solunum Yolu Hastalıkları Erken Teşhis Edilmeli

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, KOAH, akciğer sertleşmesi gibi kronik solunum yolu hastalıklarının genellikle erken dönemde teşhis edilemediğini belirterek, nefes darlığı gibi şikayetlerin önemsenmemesi durumunda ciddi hastalıkların geç tanı alabileceğine dikkat çekti.

Özlü, “Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH), akciğer sertleşmesi gibi kronik akciğer hastalığı olan hastalarımızın çoğunu maalesef erken dönemde yakalayamıyoruz. Bunun sebeplerinde bir tanesi de hastalarımızın belirtilerin ortaya çıktığı erken dönemde bu hastalığı fark edip hekime gelmekte gecikmeleridir. Bu hastalıkların ilk belirtisi nefes darlığıdır. Bu nefes darlığı ağır eforlar karşısında ortaya çıkıyor. Örneğin; merdiven çıkarken, yokuş tırmanırken, yük taşırken ya da tempolu yürüyüşte ortaya çıkıyor. Fakat hastalar bunu bir semptom olarak algılayamıyorlar. Nefes darlığı hissettiğinde yavaşlayarak, mola vererek, temposunu düşürerek kendini bu duruma adapte ediyor. Bu şekilde daha rahat hissederek semptomu geciktiriyor ve hekime gelme ihtiyacı hissetmiyor” ifadelerini kullandı.

‘YASTIĞI YÜKSELTMEK ÇÖZÜM DEĞİL’

Gece saatlerinde ortaya çıkan nefes darlığının da göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Özlü, “Hastaların önemli bir kısmında ise nefes darlığı gece ortaya çıkar. Özellikle yatağa girdikten sonra nefes darlığı olur. Hasta bununla başa çıkabilmek için, yastığını yükselterek yarı oturur vaziyette nefes darlığını hissetmeyecek şekilde kendini ayarlıyor. Bu da hastamın adaptasyon mekanizmasıdır. Bundan dolayı da hekime gelmekte gecikiyor. Oysa ne tempoyu azaltmak ne de yastığı yükseltmek çözüm değil. Aslında yapılması gereken şey nefes darlığının sebebinin bulunmasıdır” dedi.

‘NEFES DARLIĞI HİSSEDİYORSANIZ SEBEBİNİ ARAŞTIRIN’

Özlü, tanının geç konulmasının tedavi şansını azaltabileceğini vurgulayarak, “Akranlarınıza göre daha çabuk yoruluyorsanız, efor sırasında nefes darlığı hissediyorsanız, tek yastıkla yatmakta zorlanıyorsanız bunun sebebini mutlaka araştırın. Bulduğunuz çözümle oyalanmanız tanıyı geciktirebilir. Bazen, bu tanının gecikmesi tedavi fırsatının büyük ölçüde kaçmasıyla da sonuçlanabilir” diye konuştu.


Related Posts

Felçte altın saatleri kaçırmayın

Felç belirtileri başladığında ilk 4,5 saat içinde acil tedavinin çok önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Derya Uludüz ‘‘Bu durumda dakikalar hatta saniyeler çok kıymetli. Hastanın en hızlı şekilde bir inme merkezine yönlendirilmesi gerekir’’ uyarısında bulundu.

30:30:30 diyeti: Ayda 6 kilodan fazla vermenize yardımcı oluyor

Diyetisyen Emma Bardwell, bir ayda 6 kilodan fazla verdiren 30:30:30 diyeti hakkında bilgi verdi.

Sağlık Bakanlığı, şikâyetler artınca istifasını istedi: Hastane personeli, başhekimin ardından helva dağıttı!

Sağlık Bakanlığı, şikâyetler artınca istifasını istedi: Hastane personeli, başhekimin ardından helva dağıttı!

Her gün tüketiyorsanız fark etmeden karaciğerinizi bitiriyorsunuz!

Protein tozu kullanımı son yıllarda gençler arasında büyük bir hızla yayılıyor. Ancak uzmanlar, bilinçsiz tüketimin karaciğer yetmezliğinden böbrek hasarına, hatta ölüme kadar varan ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtiyor.

Kalp krizi geçirirken öksürmek işe yarar mı?

Adana’da Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağlar Emre Çağlıyan, kalp krizi geçirirken öksürmenin hayat kurtardığına yönelik halk arasındaki inanışın son dönemde sosyal medyada çokça yayıldığını, bu durumun insan hayatını olumsuz etkileyecek bir manipülasyon olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çağlıyan, “Kalp damar tıkanıklığı olan bir durumda öksürmenin size hiçbir faydası olmaz. Öksürmek kalp damarınızı açmaz. Hatta ritim bozukluğunu tetikler. Bu inanış, şehir efsanesi” dedi.

Takviyelere ‘kurul’

Son yıllarda peynir ekmek gibi satılan ve insanlar üzerinde giderek bağımlılık oluşturmaya başlayan takviye edici ilaç ve gıdaların piyasaya sunulmasından kişilerce nasıl kullanılacağına değin kurul onayı geliyor. Sağlık Bakanlığı bünyesinde ya da …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir