29 ve 30 Nisan tarihlerinde Duhok şehrinde Kürt dans festivali düzenlendi. Festivali hazırlayan Sema organizasyonuydu. Sema örgütünün bağımsız bir örgüt olduğunu ve amacının Kürt mirasını tanıtmanın yanı sıra kültür ve dili korumak olduğunu da belirtmekte fayda var.
Bildiğiniz gibi 29 Nisan Uluslararası Dans Günü. Dans Günü her yıl 29 Nisan’da UNESCO Uluslararası Dans Komitesi tarafından kutlanmaktadır. Festivalin hedeflerinden biri de Kürt dansını uluslararası dans komitesine tanıtmak ve uluslararası dans komitesine üye olmaktı. Duhok dans festivali bu amacına ulaştı. Duhok dans festivalinin ilk gününde (29 Nisan) Uluslararası Dans Komitesi tarafından canlı dijital mesaj gönderildi ve Kürt dansının üyeliğe kabul ettiklerini beyan ettiler.
Ben de festivale konuk olarak katıldım.
Festivalin bu iki gününde Kürdistan’ın farklı bölgelerinden 13 folklor grubu ve 3 müzik grubu performanslarını izleyicilere sundu. Ayrıca tanınmış Kürt yazar ve uzmanların katılımıyla Kürt dansı üzerine iki panel düzenlendi. Festivale çok sayıda Kürt aydını, sanatçısı, yazarı, şarkıcısı ve ünlüsü davet edildi.
Bu festivale katılan dans grupları şunlardı:
Afrin grubu
Erbil’den gelen Süryani grubu
Bitlis grubu
Horasan grubu
Hakkari grubu
Dihok grubu
Erbil Grubu
Kerkük grubu
Meriwan grubu
Kamışlo grubu
Sharya Grubu
Şengal grubu
Süleymaniye grubu
Bunlar bu festivale katılan müzik grupları
Bokan Sonbahar Grubu
Süleymani Müzik Grubu
Dihok Müzik Rubad Grubu.
Dans festivali Dihok Valisi Sayın Ali Teter’in konuşmasıyla başladı. Kürt folkloruyla ilgili şunu söyledi: “Kürt folkloru Kürt toplumunu binlerce yıldır nasıl ayakta tuttuğunu ve folklorun önemini anlattı. Dihok Valisi olarak Duhok şehrinin her yıl kültürel ve kültürel festivaller düzenlemesini temenni ediyor.” Vali ayrıca festivalin sponsorlarına da teşekkür etti.
Festivalin iki günü boyunca birçok Kürt aydını ve sanatçısıyla tanıştım ve onlarla çok verimli sohbetler yaptım. Her folklor grubunu izleyerek Kürt olmaktan daha çok mutlu oldum. Her grup, rengarenk kıyafetleri ve kendi bölgesinin güçlü ritmi ve tarzıyla atalarının mirasını günümüze taşıdı. Bin yıllık bu özgün miras, dijital ve enstrümantal müzik eşliğinde modernize edilerek günümüzde dansçıların her adımında izleyicilerin yüreğini hoplatıyor. Kürt dansı Kürdistan’ın kültürel ve coğrafi çeşitliliğini içerir. Bu eski miraslar farklı içerik, üslup ve kostümlere sahip olup, insanların günlük yaşamını ve duygularını yansıtmaktadır. Duhok festivalini izleyerek bu kadar zengin folklora sahip bir milletin mensubu olmaktan gurur duydum. Aslında yeryüzünde hiçbir milletin Kürt milleti kadar kültür, dil, müzik ve folklor zenginliğine sahip olduğuna inanmıyorum. Çünkü Duhok festivaline Kürdistan’ın Kürt müziğinin ve folklorunun sadece küçük bir kısmı davet edildi. Kürdistan’ın her yerinden folklor ve müzik grupları davet edilseydi festivalin aylarca sürmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Kürdistan’ın her şehir ve kasabasında folklor ve müzik grupları vardır ve onların folkloru ve müzikleri farklıdır.
Duygularımı etkileyen bir diğer şey de şuydu: Kürdistan bölgesinde kaldığım 4 gün boyunca kendimi her anlamda Kürt gibi hissettim. Kendimi özgür hissettim, polislerle, memurlarla, çocuklarla, gençlerle, orta yaşlı ve yaşlılarla Kürtçe konuştum. Normal bir Kürt diyaloğunda Kürtçemin yeterli olmadığını gördüm, çünkü Kürdistan Bölgesi’nde yaşayan Kürtler artık anaokulundan üniversiteye kadar Kürtçe eğitim görüyorlar (Kürdistan Bölgesi’nde 40 üniversite var) ve onlar Kürtçe diline hakimler. Onların kaderi biz Türkiye’deki Kürtlerinin kaderi olsun.
Sonuç olarak Duhok şehrinin dans festivaline katılmaktan mutluluk duydum. Organizatörlere ve Duhok Valisine tek bir eleştirim var: Festivalden tüm Duhoklular faydalanmalı, dans ve müzik grupları Duhok’un farklı mahallelerinde sanatlarını tanıtmalı. Kısacası Duhoklular festival günlerinde farklı Kürt bölgelerinde gelen kültürü ve folkloru tanımalı.
Duhok’a, Sema teşkilatına, Duhok valisine ve Kürdistan Bölgesi Hükümeti’ne teşekkürler.
Sizler Kürtlerin gururusunuz.