Bingöl Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Recep Tayyip Erdoğan Kongre Merkezi’nde, ‘Bingöl Deprem Çalıştayı’ düzenlendi. Programa Vali Ahmet Hamdi Usta, Belediye Başkanı Erdal Arıkan, Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Çapak ve İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Koyuncu da konuşmacı olarak katıldı.
Çalıştaya davet edilen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yoğunluğu nedeniyle programa görüntülü görüşmeyle bağlanıp açıklamalarda bulundu. 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonunun yapıldığını belirten Yılmaz, “Türkiye, dünya çapında en aktif fay hatlarından bazılarına sahip bir ülkedir. Bu nedenle, deprem riski yüksektir ve coğrafyamızın tarihinde büyük depremler yaşandığı bir gerçektir. Deprem, aniden ve beklenmedik bir şekilde gerçekleşen doğal bir afet olsa da deprem anında doğru davranışlar sergileyerek ve önceden alınacak bazı önlemlerle hasarı azaltmak veya hayat kurtarmak mümkündür. Biliyorsunuz, 2003 yılında Bingöl’de bir deprem yaşandı. Geçen yıl yaşadığımız depremlerden 11 ilimizde birlikte Bingöl de etkilendi. Bilim insanlarının da ifade ettiği gibi, maruz kaldığımız bu afet son derece istisnai bir tabiat hareketiydi. Deprem ana şokunun ardından, her biri neredeyse ayrı bir deprem yıkıcılığında olan birçok artçı sarsıntı da yaşadık. Afeti takip eden haftalarda ve aylarda ise dünyanın en başarılı iyileştirme operasyonunu gerçekleştirdik. Sadece Bingöl’de, Bingöl genelinde riskli bina olarak tespiti yapılan yapı sayısı 2 bin 583 adet olup bunların 2 bin 544 adedi yıkılarak dönüşümü gerçekleştirilmiştir. Bingöl ilinde riskli alan olarak tespit edilerek Kentsel Dönüşüm kapsamında merkez Kültür Mahallesi’nde 1172 adet konut ve 196 adet dükkan inşaatı tamamlanmış ve hak sahiplerine teslim edilmiştir” dedi.
‘DEPREM MASTER PLANI’NIN VE ENTEGRE RİSK AFET YÖNETİM SİSTEMİ’NİN DE ALTYAPISI OLUŞUYOR’
Afet yönetimi yaklaşımının, afet risklerini azaltmaya yönelik değiştirildiğini belirten Yılmaz, “Depremden etkilenen illerimizde yaraları sararken ülkemizin afetlere dayanıklılığını artırmak hem de afet yönetimini daha etkin hale getirmek için bilimsel alanda da bir seferberlik başlattık. Afet yönetimi yaklaşımımızı, kalkınma politikamızı afet risklerini azaltmaya odaklanacak şekilde değiştirdik. Deprem öncesinde yapılacak 1 liralık harcama, deprem sonrasındaki 7 liralık harcamayı önlüyor. Yani 7 kat kazanımda bulunuyoruz. Hedefimiz, bilim temelli bir yaklaşımla, Türkiye’yi dünyanın afetlere karşı en hazırlıklı ve afetler sonrası en hızlı ve etkili tepki verebilen ülkesi haline getirmektir. Deprem riski yüksek iller arasında yer alan Bingöl’de deprem risklerini ve mevcut zayıf yönleri ortaya koyup geliştirmek, ulusal afet yönetimine de katkıda bulunacaktır. Neredeyse her 30 yılda bir içerisinde veya çevresinde büyük depremler yaşanan Bingöl ilinin afet risklerinin araştırılması, tartışılması ve bu risklerin ortadan kaldırılması elzemdir. Bölgenin önemli su kaynakları ve verimli ovaları göz önüne alındığında depreme dayanıklı yeni gelişim bölgelerinin belirlenmesi gereklidir. Bingöl Üniversitemizin ve diğer üniversitelerle ilgili kamu kurumlarımızla birlikte Doğu ve Kuzey Anadolu fay zonlarının Bingöl çevresindeki yapısı hakkında yeni bilimsel veriler ürettiğini, Bingöl ilçeleri için zemin özelliklerinin araştırıldığını ve Bingöl’e özel sismik tehlike, risk analizleri yapıldığını biliyoruz. Böylece adım adım ‘Deprem Master Planı’nın ve ‘Entegre Risk Afet Yönetim Sistemi’nin de altyapısı oluşuyor. Bu çalıştay ile deprem araştırmaları alanında kıymetli çalışmaları olan İTÜ’den bilim insanlarımız, kamu kurum yöneticileri ve Bingöl Üniversitesi’ndeki uzmanlar, ileride atılması gerekli olan adımları tartışmak üzere bir araya gelmiş oldu. Çalıştayın Bingöl ili ve bölgemize deprem hazırlıkları açısından ışık tutan, ülkemizin geneline de örnek teşkil edebilecek bir çalışma olacağına inanıyorum” diye konuştu.
