TBMM’nin açılışıyla yeniden gündeme gelen anayasa değişikliğinin kanuni düzenlemeler ile de tahkim edilmesini talep eden Platform, Türkiye’nin dört bir köşesinden gelen 150.000 ıslak imzalı dilekçenin meclise verildiğini ifade etti.
Platformun Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz konuya ilişkin açıklamalarında şunları söyledi; “Geçen yıl İstanbul-Saraçhane’de “LGBT Propaganda ve Dayatmasına Karşı Büyük Aile Buluşması” ile milletimizin haklı talebi dile getirilmiştir. Bununla birlikte “LGBT propagandasının yasaklanmasına ve örgütlerinin kapatılmasına” ilişkin imza kampanyası yürütülmüş ve 150.000 vatandaşımızdan ıslak imza toplanmıştır. Ayrıca, bu kutlu BÜYÜK AİLE hareketi hızla büyümeye ve sesini duyurmaya devam etmiştir. Onbinlerce aile ve yüzlerce sivil toplum kuruluşu, 17 Eylül 2023 tarihinde “Çocuklarımız, Ailemiz ve İnsanlık İçin” başlıklı Büyük Aile Buluşmasında, haklı taleplerini ve kararlı duruşlarını ilgili taraflara, ulusal ve uluslararası kamuoyuna bir kez daha sunmuştur.
Talebimiz şudur; Milli, manevi ve mukaddes değerlerine bağlı kalarak bin yıldır bu güzide toprakları bize yurt kılan şanlı
ecdadın asil ve temiz torunları olarak; küresel çetelerin ailelerimizi yok etmek, nesillerimizi bozmak, üremeyi durdurmak, cinsiyetsiz insan tipi oluşturmak için kurduğu, desteklediği ve yaygınlaştırdığı LGBT örgütünün ülkemizdeki faaliyetlerine ivedilikle son verilmesini, yasaklanmasını, gençlerimizi ve çocuklarımızı kurban verdiğimiz bu sosyo-kültürel terörünün durdurulmasını istiyoruz.
Taleplerimiz üç başlıkta somutlaştırılabilir;
1. Basın yayın organları, her türlü kitle iletişim araçları, sosyal medya platformları vb. alanlarda propaganda ve reklam faaliyetlerinin yasaklanması.
2. Sosyo-kültürel terör yapılanmalarına ait dernek, vakıf ve platformların kapatılması.
3. Kamuya açık alanlarda, her türlü kurum ve kuruluşta, okullarda, üniversitelerde ve toplu taşıma araçlarında aktivitelerinin engellenmesi ve kanuni düzenleme yapılması.
Büyük Aile Platformu olarak, Türkiye’nin her köşesinden yükselen vatandaşlarımızın sesini Meclis’e taşımayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda, Meclis’te sandalyesi olan tüm partilere gönderdiğimiz yazılarla çağrıda bulunduk. Onların da milletimizin haklı talebine kulak vererek; çocuklarımızı, gençlerimizi ve aile kurumumuzu hedef alan bu tehdide karşı harekete geçmelerini bekliyoruz.
LGBT propaganda ve dayatmasının en büyük hedefi şüphesiz ki; çocuklarımız, gençlerimiz, ailemiz, insanlık ve kadim değerlerimizdir. Bu büyük ifsat projesinin karşısında aileyi korumak adına hukuki, bilimsel, politik, ekonomik ve felsefi alanda çalışmalar yapmak zarureti doğmuştur.
Bugün ülkemizde aile kurumu hiç olmadığı kadar tehdit altındadır. LGBT lobisi yoğun bir gayretle ülkemizde faaliyet göstermektedir. Toplumsal cinsiyetçi hareketler ve LGBT ideolojisi, marjinalliği normalleştirme çabasıyla hayatın birçok alanına sızmıştır. Politika, akademi, sanat, spor, eğitim, medya, iş dünyası, yerel yönetimler kuşatma altındadır. Bireysel hak ve özgürlükler maskesi altında fıtratı bozmayı ve toplumsal değerleri yok etmeyi amaçlayan bu sosyo-kültürel terör, aile kurumunu ve nesillerimizi hedef almaktadır.
Cinsiyetsiz toplum oluşturma amacıyla çocuk ve kadın hakları gibi evrensel değerler istismar edilerek, marjinal ve anomalik kimlik ile davranışlar meşrulaştırılmaya çalışılmaktadır. Tüm dünyada yaygınlaşan bu salgın, insanlığın yüz yüze olduğu varoluşsal tehdidin büyüklüğünü gözler önüne sermektedir.
Bu ideolojik yaklaşım, dini, kültürel, geleneksel, etnik her türlü birleştirici unsuru, kuralı ve kanunu reddetmektedir. Milli, manevi ve kültürel değerlerimize aykırıdır. Kadına şiddet ve cinsiyet eşitliği meselelerinin içine gizlenerek kendine alan açmaya çalışmıştır. Bilim, sanat gibi çeşitli araçları, geniş kitlelere erişim için kullanarak kirli emellerini gerçekleştirmek adına imtiyaz devşirmiştir. Bilimsel verileri çarpıtarak dünyanın birçok yerinde kendine zemin kazanmıştır.
Bu vahim gidişe dur demek için, TBMM’nin gündemine ailenin korunmasına dönük düzenlemelerin anayasa değişikliği teklifi ile alınması önemlidir. Lakin karşı karşıya olduğumuz tehdidi bertaraf etmek için bu yeterli değildir. LGBT propaganda ve örgütlenmesini yasaklayan kanunların da acilen çıkarılması elzemdir. Bu tehlikeye karşı otel salonlarında yapılan imza törenleri ile tedbir almak yeterli olmayacaktır. Problemin çözümü için TBMM Genel Kurul Salonunda milletin talebine milletin vekillerince cevap verilerek ihtiyaç duyulan kanunlar çıkarılmalıdır.
Devletten destek alıp LGBT propagandasına alet olanlara,sahneler, kürsüler açılıyor. Diğer taraftan aynı sahne ve kürsülerde milletin hassasiyetlerini dile getirenlere destek ve izin verilmiyorsa, bunun vahim sonuçlarını kim engelleyecek? Konuya ilişkin yapılan çalışmalarda ilgili STKlar bürokratik oligarşi tarafından devre dışı bırakıldığında bu çalışmalar arzu edilen sonucu nasıl verecek? Sayın Cumhurbaşkanımızın en son BM Genel Kurulunda aile kurumuna yönelen tehditlere ilişkin tespitlerini, tüm ülkelere yaptığı tarihi çağrıyı ve dünyaya örnek duruşunu mevzuatımızda da somut olarak görmek istiyoruz.
“Aile” gibi özel bir kuruma yönelik gerçekleşecek olan hak ihlalleri, şiddet, istismar ve aile değerlerini yok etmeye yönelik her türlü ifsat faaliyetlerine fırsat verilmemesi, devletten beklenen bir sorumluluktur. Daha açık bir ifadeyle bizlere ve devletimize düşen, bu güçlü ve meşru taleplere uygun “somut adımlar” atmaktır.”
Büyük Aile Platformu Genel Sekreteri Serdar Eryılmaz, 150.000 ıslak imzalı dilekçe ile talep edilen kanuni düzenlemelerin gerçekleşmesi için Meclis’te yer alan siyasi partilerle yoğun temaslarını sürdürerek konunun takipçisi olacaklarını söyledi.