Ziyaretçilerin yoğun ilgi gösterdiği stantta ‘Havadan karbondioksit bağlama’ projesini anlatan 9’uncu sınıf öğrencisi Yeliz Bostancı, “Makinemiz karbondioksiti alıp sodyum hidroksit denilen çözeltiye aktarıyor. Karbondioksit ile birleşen çözelti yeni bir sıvı açığa çıkarıyor. Yenilebilir bir bitki kullandık. Amacımız küresel ısınmadan dolayı açığa çıkan karbondioksit gazını azaltmak. Paris İklim Anlaşması kapsamında 2030 yılına kadar karbondioksiti aza indirip oksijeni arttırmak istiyoruz. Bu makineyi geliştirip daha büyük fabrikaların yanına, egzoz gazının çıktığı yerlere, yol kenarlarına yerleştirmeyi amaçlıyoruz. Bu fuarda da ziyaretçilerin ilgisi güzel” dedi.
Projeyle ilgili konuşan Biyoloji Öğretmeni Özge Dönmez ise küresel iklim değişikliklerine karşı oksijen gazı üretimine başladıklarını belirterek “Ekim ayına giriyoruz ama hava hala çok sıcak. Amacımız havadaki karbondioksiti yakalayıp yararlı hale dönüştürmek. Ocak ayından beri çalışılan bir projemiz var. 5-10 öğrenciyle başladığımız projeye yoğun katılım oldu. Hedefimiz çevre yolları ve fabrika kenarlarında yoğun kirliliğin olduğu yerlerde büyük bir merkez kurmak” diye konuştu.
“SIFIR ATIĞA KATKI”
Doğaya zarar vermeyen eldiven ürettiğini kaydeden 9’uncu sınıf öğrencisi Özer Aslan ise eldivenin tamamen doğal ürünlerden hazırlandığını kaydetti. Aslan, “Sıfır atıktan yola çıkarak biyobozunur ürünler oluşturduk. Pirinç kabuklarını öğüterek un haline getirdik. Daha sonra bu ürünleri elde etmek için kimyasal tepkimeye sokmamız gerekiyordu. Doğal olması için bitkisel yağları kullandık. Sıvı haline getirilip kalıplara döküldü. Dondurularak geleceğin laboratuvar eldivenleri ve silgisini ürettik. Antibakteriyel ürünler elde ettik. Evde kullandığımız silgi ve eldivenlerde biyopetrol ürünleri kullanılıyor. Ama bunlar tamamen doğal. Doğaya hiçbir zararı yok” ifadelerini kullandı.
“SUYLA TEMAS ETTİĞİNDE MASKE YOK OLUYOR”
Suyla temas ettiğinde ortadan kaybolan bir maske hazırladıklarını anlatan 9’uncu sınıf öğrencisi Defne Koç da “Elektroeleme tekniğiyle yüz maskesi yaptık. İçerdiği bitkisel yağlarla yüzü nemlendiriyor. Yaşlanma ve kırışıklık karşıtı. Suda çözülüyor. Maskeyi kullandıktan sonra yıkadığınızda maske ortadan yok oluyor. Bu sayede doğaya hiç atık oluşturmadan cilt bakımını sağlamış oluyorsunuz. Yüz maskelerinin geriye dönüşümü bizim için çok önemli. Yaptığımız çalışmada nanofiberik bir maske kullandık. Evde yapılan maskeler çöpe atılıyor. Ama bu maskeyi suyla yıkadığınızda çözülmeye başlıyor. Yaşlılık giderici, gençleştirici özelliği var” diye konuştu.