Altın fiyatları, ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın Kongre önünde iki gün boyunca verdiği ifadede şahin bir ton takınmasıyla son dört ayın en düşük seviyesine geriledi. Bununla birlikte, daha geniş bir manzaraya bakıldığında, bir piyasa stratejisti, zorlu rüzgarlara rağmen, ABD para politikasının altın piyasasını yönlendiren sadece küçük bir unsur olduğu için altının göreceli güç göstermeye devam ettiğini söylüyor. Bir başka analist ise altının düşüş trendine girdiğini söylüyor.
Altın alıcılarının bunu çok daha fazla düşünmesi gerekiyor!
State Street Global Advisors’ın baş altın stratejisti George Milling-Stanley, altın piyasasının 1.900 dolar civarında kritik desteği tutmaya devam etmesi halinde, fiyatların yılı daha yüksek bir seviyede tamamlama şansının yüksek olduğunu söylüyor. Fed, geçen haftaki para politikası toplantısında faiz oranlarını değiştirmedi. Milling-Stanley, bu gelişmenin ardından Fed’in şahin eğilimini sürdürmesinin şaşırtıcı olmadığını kaydediyor. Enflasyonun geçen yılın en yüksek seviyelerinden keskin bir şekilde düşmesine rağmen, hala %2’lik hedefin oldukça üzerinde olduğunu belirtti.
Milling-Stanley, yatırımcıların yükselen faiz ortamında altın tutmanın kısa vadeli fırsat maliyetlerine bakmak yerine, altının nasıl uzun vadeli koruma ve riske göre ayarlanmış getiri sağlayabileceğine bakmaları gerektiğini söylüyor. Bu bağlamda analist, şu açıklamayı yapıyor:
Yapışkan ve kalıcı bir enflasyona sahip olmamız ve bunu bir süredir Fed’in hedefinin oldukça üzerinde yaşıyor olmamız, bence Fed’in toplantıdan toplantıya ne yaptığına bakmaktan daha önemli. Bu ülkede hala ciddi bir resesyona girme olasılığı var. Bu da küresel bir resesyona yol açabilir. Bu muhtemelen altın alıcılarının çok daha fazla düşünmesi gereken bir şey.
Altın, yakın vadede zorlanmaya devam edecek
Enflasyonun bulunduğu noktayı dikkate aldığımızda, Fed’in bu yıl faiz oranlarını tekrar yükseltmesinin şaşırtıcı olmayacağını belirtiyor. Bu yorumlar, çoğu Komite üyesinin yıl sonuna kadar daha yüksek oranlar görmeyi beklediğini söyleyen Powell’ın bakış açısını yansıtıyor.
George Milling-Stanley, Fed’in agresif para politikasını sürdürmesi nedeniyle altının yakın vadede zorlanmaya devam edeceğini belirtiyor. Bu yüzden, yatırımcıların bunun hisse senedi piyasaları ve artan enflasyon tehdidi üzerindeki etkisini de göz önünde bulundurması gerektiğini söylüyor. Ayrıca, Fed’in para politikasının ABD ekonomisi üzerinde baskı oluşturmaya devam ettiğini ve kazançları azalttığını kaydediyor. Buradan hareketle analist, şu yorumu yapıyor:
Bir süredir hisse senedi piyasalarının şahin bir Fed’den ve yükselen faiz oranlarından altından daha fazla korkması gerektiğini söylüyorum.
Bunlar, sarı metal için destek unsuru
Artan hisse senedi piyasası oynaklığının yanı sıra Milling-Stanley, Fed’in faiz artırım hızını yavaşlatmasının ABD dolarına yeni bir ivme kazandırmasını beklemiyor. Bunun da muhtemelen altına bir miktar destek vereceğini söylüyor. Milling-Stanley, Çin ve Hindistan’da artan mücevher talebinin de yılın geri kalanında altın için bir başka destek unsuru olacağını sözlerine ekliyor.
Merkez bankalarının rekor hızda altın almaya devam etmesi de altın piyasasındaki desteği artırıyor. Milling-Stanley, merkez bankalarının yakın gelecekte de altın almaya devam etmesini bekliyor. Analist, “Gelişmekte olan piyasaların merkez bankaları son 13 yıldaki alımların büyük çoğunluğunun arkasında yer aldı. Çünkü ortalama olarak rezervlerinin üçte ikisinden fazlasını dolar cinsinden borç olarak tutuyorlar. Ancak, rezervlerinin %5’inden azını altın olarak tutuyorlar. Bu tehlikeli olarak gördükleri bir dengesizlik. Bu dengesizliği gidermek için ellerinden geleni yapıyorlar,” açıklamasını yapıyor:
Analist, son olarak yatırım talebini ele alıyor. Milling-Stanley yatırımcıların düşük fiyatlardan faydalanmasıyla piyasanın bu segmentinin canlanmasını bekliyor. Analist, “Bildiğiniz gibi altına ayırdığınız miktarı sabit bir seviyede tutmaya çalışan biriyseniz, altın fiyatının düşmesiyle birlikte biraz daha alım yapmanız gerekir. Çünkü aksi takdirde, %5 ya da %10 seviyesine ulaşamazsınız. Basit bir yeniden dengeleme işlemi bana, fiyat bu yıl epeyce yükselmişken bu seviyeden alım yapmam gerektiğini söyleyecektir,” diyor.
Değerli metal için bu bölgede sağlam destek var
Analist, atının 2.000 doların üzerinde tutunamadığı için hayal kırıklığı yaratmaya devam ettiği argümanına da bakıyor. Milling-Stanley yine yatırımcıların büyük resme bakması gerektiğini söylüyor. Sadece Ekim ayında altın fiyatlarının 1.680 dolarla uzun vadeli desteği test ettiğini belirtiyor. Sonuçta, son düzeltmeye rağmen, altın fiyatları 2022’nin en düşük seviyelerinden %14,5 artış gösterdi. Analist, bu konudaki görüşlerini şu şekilde izah ediyor:
Geçen yıl, 1.600 ila 1.650 dolar arasındaki bölgede çok, çok sağlam bir fiyat desteğinden bahsediyorduk. Bu yıl şimdiye kadar 1.900 doların altına düşmediğimize göre, desteğin şimdi nerede olduğunu merak ediyorum. Destek, aslında, sadece 12 ay içinde 1.600 dolar bölgesinden 1.900 dolar bölgesine mi taşındı? Yani, destek alanı 300 dolar yukarıya mı taşındı. Bunun nasıl sonuçlanacağını göreceğiz. Ancak en azından, 1.900 bölgesini kırarsanız, bunun altında 1.800, 1.850 dolar civarında çok, çok sağlam bir destek katmanı daha var.
Altın düşüş trendine girdi
Kriptokoin.com’dan takip ettiğiniz üzere, merkez bankaları 2022 yılından bu yana faiz oranlarını hızla arttırıyor. Dün İngiltere Merkez Bankası 50 baz puanlık bir faiz artırımına gitti. Böylece, art arda 13. faiz artırımını gerçekleştirdi. Ayrıca banka, ihtiyaç duyulması halinde faiz oranını artırmaya devam edeceği sinyalini verdi. Fed ise faiz oranlarını artırma serisine nihayet son verdi. Bununla birlikte, önümüzdeki aylarda daha fazla artırım olasılığını da göz ardı etmedi. Bu nedenle değerli metal piyasası önemli ölçüde zarar gördü. Kıdemli analist Jim Wyckoff, son gelişmeleri şu şekilde yorumluyor:
Merkez bankaları bu haftanın son günlerinde odak noktasındalar ve para politikaları konusunda hala şahin eğilimler sergiliyorlar. Bu durum hem talep açısından hem de getiriler artarken rakip varlık sınıfı olan devlet tahvillerini daha cazip hale getirdiği için değerli metal piyasaları için düşüş anlamına geliyor.