Turan Erol Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Atölyesi öğrencilerinden olup 1947 yılında kurulmuş On’lar Grubu’nun üyesiydi. Sanat yaşamına ilk görev yeri olarak atandığı Diyarbakır’da başladı. Sonrasında, yerleştiği Ankara’da Gazi Eğitim Enstitüsü, Siyasal Bilgiler Basın Yayın Yüksek Okulu ve Hacettepe Üniversitesi’ndeki görevlerinde çok sayıda günümüz sanatçısının yetişmesinde emeği geçti.
ANADOLU’NUN İZİ…
Resimlerinde yaşadığı yerlerin doğasından esinlendiği görünümlerle sanatımızda kendine özgü bir yer edindi. Yapıtlarında doğayı yalın ve şiirsel bir dille anlatmıştır. Bir anlamda Anadolu coğrafyasını adım adım izleyen bir anlayışın temsilcisi olduğu söylenebilir.
Sanatın kuramsal yanına olan ilgisini de yabana atmamak gerekir. Türk sanatı üzerine yazdığı kitaplar temel kaynak olarak bu alandaki boşluğu doldurmuştur.
Devlet sanatçısı olan Turan Erol’un bir diğer özelliği sanat örgütlenmesine verdiği önemdir. 1970 yılında yakın sanatçı arkadaşlarıyla kurduğu Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği (BRHD) ile 2000 yılında kurulan Çağdaş Sanatlar Vakfı’nın (ÇAĞSAV) kurucu üyelerindendir.
Ölümüyle birlikte sanatımızda bir kuşağın kapandığını söylemeliyim.
‘ANISINI YAŞATACAĞIZ’
Turan Erol’un ölümü üzerine Çağdaş Sanatlar Vakfı-ÇAĞSAV Yönetim Kurulu Başkanı Şefik Kahramankaptan bir mesaj yayımlayarak şunları söyledi:
“Ulusça deprem felaketi nedeniyle büyük acı içinde olduğumuz şu günlerde, çağdaş Türk resim sanatının önemli temsilcisi, çok sayıda ressam ve akademisyen yetiştirmiş, vakfımızın da 2000 yılındaki kuruluşundan itibaren mütevelli heyet başkanlığında bulunan Turan Erol’un ve hemen ardından eşinin vefatını üzüntüyle öğrendik. Büyük yitiğimizin anısını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız. Ailesine, öğrencilerine, tüm sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Işıklar içinde uyusun.”