Boğaziçi Üniversitesi’nde vazifeden alınan akademisyen Kaan Öztürk’ün konuşma yapmasına da müsaade verilmedi

Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğü, Boğaziçi Üniversitesi’nin Bilişim Kulübü’nün (COMPEC), her yıl kasım ayında düzenlediği etkinlikler kapsamında gerçekleşecek DataCamp’a bilgi bilimi uzmanı ve fizikçi Kaan Öztürk’ün konuşmacı olarak katılmasını engelledi.

Bilgisayar mühendisliği kısmında beş yıldır öğretim vazifelisi olan Kaan Öztürk’ün vazifesine rektörlük kararıyla 5 Şubat’ta son verilmişti. Cumhuriyet’e konuşan Öztürk, bu etkinliklerle akademi ve dal ortasındaki bağın güçlendirilmesinin hedeflendiğini söyledi. Öztürk, “Ben de bu bağlamda davet edilmiştim ve bu uzun vakittir planlanıyordu. Gerekli hazırlıklar yapıldı lakin COMPEC’teki öğrencilere, öğrenci işlerinden benim aktiflikte konuşmacı olmamın kabul edilmediği istikametinde bir mail gelmiş. Kulüpteki arkadaşlar buna itiraz etmişti lakin itirazları kabul edilmemiş hatta ısrar ederlerse bütün aktifliğin iptal edileceğini de söylemişler. Yirmi dakikalık mesleksel bir konuşmadan bile rahatsız olmuşlar. Birisi, bana olan antipatisinin üniversitedeki bilimsel tartışma ortamından daha değerli olduğunu düşündüğü için konuşmamı engelledi. Üniversiteyi babasının çiftliği sanıyor” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.

DERS VERMESİ ENGELLENDİ

2017’den beri Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği kısmında ders verdiğini kaydeden Öztürk, “2019 yılının başından beri yarı zamanlıyım, öncesinde tam zamanlıydım. 2022’nin bahar periyodunun başında kısma benim ismimin onaylanmadığı bildirilmiş. O yüzden de bu yıl prestijiyle ders vermem engellendi. Son dakikada benim vereceğim dersin hocasız kalması nedeniyle kısım de güç durumda kaldı. Öğrenci değerlendirmelerini münasebet göstermişlerdi lakin hem benim çalıştığım kısım hem de dersi verdiğim öğrencilerin bulunduğu kısımlarda rastgele bir şikâyet olmadığı kısım başkanlığı nezdinde söylenmişti” tabirlerini kullandı.

“ADRESE TESLİM İLANLAR”

Özellikle bu yıl açılan ilanlarının çoğunlukla “adrese teslim” olduğunu ve Naci İnci’nin kendi takımlarını kurmak istediğini söyleyen Öztürk, “Bu ilanlardan bir tanesi de Yapay Zekâ Enstitüsü ile ilgiliydi. Burada çıkan bir ilanda ‘deneysel fizikçi aranıyor’ üzere adrese teslim olduğu çok belirli olan bir tabir vardı. Bir müddet sonra Naci İnci’nin doktora öğrencisi olduğu anlaşılan bir kişi bu bahiste uzmanlığı olmamasına karşın atandı. Ben de bu atamaya karşı birkaç hafta evvel dava açtım” tabirlerini kullandı. Öztürk, yaşananların ışığında İnci’nin kendisini “okula almamak” üzere bir maksadı olduğunu belirterek “Tüm bu olanlar ışığında Naci İnci’nin beni okula dahi almamak üzere bir isteği olduğunu düşünüyorum. Olağan ki bu türlü bir hakkı yok. Okul onun mülkü değil, tapulu malı değil. Ben bu okulun hem hocasıyım hem davetli konuşmacısıyım hem de mezunuyum” dedi.

BOĞAZİÇİ’NDE HASARIN MALİYETİ!